Ağlamak, farklı anlamlar ifade eden bir olaydır. Bazen mutluluk bazen hüzün bazen de daha farklı duyguları ifade edebilir. Peki, her insanın yaşamının bir parçası olan ağlamayla bilmediğiniz ilginç bilgileri öğrenmek ister miydiniz? İşte ağlamakla ilgili birbirinden farklı 5 ilginç bilgi.
1 Ağladıktan sonra çok daha iyi hissedebilirsiniz
Ağlama; bastırılmış duygu ve gerilimlerin bastırılmasının son bulması nedeniyle gerçekleşir. Bazen korkularınızı, kaygılarınızı bazen de mutluluklarınızı artık bastıramaz ve ağlamaya başlarsınız. Duyguların bastırılmasının son bulması ile birlikte gözlerinizden damlalar döküldüğüne ve duygusal bir boşalma yaşadığınıza şahit olursunuz.
Ağlama ile birlikte artık bastırılan duyguların ağırlığından kurtulur ve bir rahatlama hissedersiniz. Hatta daha mutlu olduğunuz zaman dilimleri dahi olabilir.
Ancak her zaman durum böyle değildir. Yanınızda kimlerin olduğu, hangi duyguların boşaldığı, ne zaman ve nerede ağladığınız çok önemlidir. Çevresinden destek alanlar, genellikle ağlama sonrasında daha rahat ve daha mutludur.
2 Kadınlar erkeklerden daha çok ağlar
Kadınların erkeklerden daha fazla ağladığı, bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yapılan araştırmalar, erkeklerin 2-3 ayda bir defa ağladığını, kadınların ise ayda 2-4 defa ağladığını söyler. Bunun yanında erkeklerin ağlama süreleri de kadınlara göre daha kısadır. Erkekler, genellikle 5 dakikadan daha az ağlarken, kadınlarda bu süre 6-15 dakika arasıdır. Tabi bunlar, bilimsel araştırmaların verdiği rakamlar. Ancak gerçekte durum daha farklı da olabilir.
Her ne kadar kadınlar erkeklere göre daha fazla ağlasa da, insanların tamamı aynı nedenlerden dolayı gözyaşı döker. Buradaki en önemli nedenler; ayrılık, çaresizlik, fiziksel acı ve empatidir. Peki, o zaman kadınlar neden daha fazla ağlar sorusu aklınıza gelmiştir. Erkek ve kadınlar, yaşadıkları durumları farklı şekillerde algılarlar. Örneğin; sabah işe giderken aracı çalışmayan bir kadın gözyaşlarını tutamayabilir. Ancak erkekler, durumu daha sakin karşılar ve çoğu zaman ağlamazlar.
3 Bazı insanlar ağlamaya diğerlerine göre daha meyillidir
Arkadaş grubunuz içerisinde sulu göz olarak nitelendirdiğiniz arkadaşlarınız mutlaka olmuştur. Sizin olmadıysa bile böyle bir nitelendirme yapıldığını duymuşsunuzdur. Evet, yapılan bu nitelendirme bazı insanların ağlamaya daha yatkın olmalarının en önemli işaretidir.
Hassas duygulara sahip olanlar, birçok kişinin gözlerinin dahi dolmadığı durumlarda hıçkıra hıçkıra ağlayabilir. Nevrotik ve endişeli kişilerde de böyle bir durum vardır. Endişelerini yenemezler, duygularını bastıramazlar ve vücutları gözyaşlarını dökerek böyle durumlarda rahatlamalarını sağlar.
Bazı insanların ağlamaya yatkın olmalarının bir başka nedeni ise empati güçlerinin çok gelişmiş olmasıdır. Acı çeken, zor durumda kalan bir insanı gördüğünüzde üzülürsünüz, belki gözleriniz dolar. Çünkü onun yaşadığı zorlukları ve acıları hissedersiniz. İşte sizin hissettiklerinizden çok daha fazlasını hisseden empati güçleri yüksek olanlar, daha fazla ağlarlar. Bir film sahnesi, televizyonda gördükleri bir haber veya bir skeç nedeniyle dahi ağlayabilirler. Böyle durumlar genellikle empatik ağlama olarak isimlendirilir.
4 Gözyaşları ilişkileri güçlendirir
Gözyaşları, insanların duygularını anlamaya iten bir unsurdur. Hiç tanımadığınız bir insan dahi olsa, gözyaşı döken birini gördüğünüzde, neden ağladığını düşünür ve onu anlamaya çalışırsınız. Ağlayan kişi tanıdığınız ve arkadaşınız ise bu durum çok daha yoğun bir şekilde yaşanır. Onun size ihtiyacı olduğunu düşünür, sorunlarını çözmek için odaklanırsınız. İşte tüm bunlar, aranızdaki bağın kuvvetlenmesine ve ilişkilerinizin güçlenmesine neden olur.
Gözyaşları, başkalarına ihtiyacınız olduğunu gösteren bir işarettir. Mutluluktan ağlarken dahi bunu paylaşma ihtiyacınız vardır. Acılar ve zorluklar için de durum aynı şekilde geçerlidir. Benzer şekilde başkalarının da gözyaşları ile aynı ihtiyacı dile getirdiğini gördüğünüzde, ona yardım etmeyi adeta görev gibi görürsünüz.
5 Her gözyaşı aynı değildir
Nelere ağladığınızı düşündüğünüzde aklınıza genellikle üç farklı sebep gelir. Bunlar; mutluluk, hüzün ve soğan gözyaşlarıdır. Bu tür nedenlerden dolayı gözlerinizden dökülen yaşların benzer olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak gerçekte durum tam olarak da sandığınız gibi denilemez.
Gözlerde üretilen üç farklı gözyaşı vardır. Bunların ilki bazal gözyaşı olarak isimlendirilir ve gözlerinizi her kırptığınızda bir miktar salgılanır. Gözlerin korunmasını ve temizlenmesini sağlar. Bir diğeri ise soğan kokusu gibi tahriş edici maddelerin gözle temas ettiğinde salgılananlardır. Sonuncusu ise mutluluk ve hüzün gibi durumlarda üretilir.
Duygusal ve tahriş edicilere karşı üretilen gözyaşları, gözyaşları bezleri ve kanallarında üretilir. Bazal olan ise sadece göz kapaklarının altında yer alan tamamen farklı bezler tarafından üretilir. Dolayısıyla gördüğünüz her gözyaşı aynı değildir.
Listeler kategorimizde ilginizi çekeceğinizi düşündüğümüz içerikler sizleri bekliyor, aman diyelim sakın kaçırmayın!